Sıkça Sorulan Sorular

5615_4349_2407-sikcasorulansorular.jpg

1- Türkiyede GDO’lu ürün var mı ?

Türkiye’de GDO’lü ürünlerin üretimi yasaktır. Biyogüvenlik Kurulu tarafından yalnızca hayvan yemlerinde kullanılmak üzere izin verilen mısır ve soyanın ithaline izin verilmektedir. Gıda amaçlı GDO’lü ürün ithaline izin verilmemektedir. Bu nedenle hayvan yemlerinde kullanılmak üzere izin verilmiş 16 adet onaylı gen içeren mısır ve soya ürünü bulunmaktadır.

2- GDO zararlı mıdır?

GDO’lü ürünlere karşı çıkanların ileri sürdüğü bir takım çekinceler bulunmaktadır. İnsanlarda antibiyotiklere karşı direnci azalttığı, alerjik,kanserojen etkiler gösterdiği gibi iddialar bulunmaktadır. Kimi araştırmalarda buna ilişkin bir takım veriler bulunduğu belirtilmekte ise de, ülkemizde yalnızca hayvan yemlerinde kullanımına izin verildiği, ve GDO’nun bu yemi yiyen hayvana geçmediği bugün kabul edilen bir durumdur. Bu nedenle zararın bu şekilde değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Ancak GDO’dan daha tehlikeli olanın arınma süresi içinde hayvan kesimi ile kırmızı etteki hormon uygulaması olduğunu unutmamak gerekmektedir.

3- Onaysız GDO’lü ürün bulunması, kullanılmasının yaptırımı nedir ?

Buna ilişkin düzenleme Biyogüvenlik Kanunu’nun 14 ve 15.maddelerinde yapılmıştır. Bu aykırı eylemin hukuksal ve cezai yaptırımları bulunmaktadır. Hukuksal yaptırım kısaca tazminat, ürüne el konulması, bu ürünlerden kazanılan kazanca el konulması olarak belirlenebilir. Cezai boyut ise korkutucu olanıdır. Çünkü yasanın 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasını öngördüğü ve ancak 2 yıla kadar olan cezaların ertelemeye tabi olduğu, 2 yıldan fazla alınacak her cezanın mutlaka infaz edileceği gerçeğini unutmamak gerekmektedir. Tabi ceza için bu eylemin kasıtlı olarak işlenmesi gerekmektedir.

4- Onaylı GDO kullanımı suç mudur ?

Onaylı GDO’nunithal amacına uygun kullanımı suç değildir. Bu amaçta bu gün itibariyle yalnızca hayvan yemi olarak kullanılmasıdır.

5- Kimler sorumludur, kimler ceza alabilir?

Yasa sorumluları 15.madde açıkça belirtmiştir. Ancak kısaca belirtmek gerekir ise.izin verilmeyen GDO’lu ürün ithal etmek, almak, satmak, çevreye yaymak ,izin verilen GDO’lu ürünleri ithal amacı(yalnızca hayvan yemi) dışında kullanmak, ithali yasak olan ürünü yalan beyanda bulunarak ithal etmek, çevreye yaymak suç olarak sayılmıştır. Bu eylemleri gerçekleştiren herkes cezalandırılabilir. Bu bir şirketin müdürü de olabilir, bu ürünü taşıyan araç sürücüsü, ürünü satan şirketin yabancı şirketin Türkiye distribütörü , köyde bu ürünü satan bayi , çiftliğinde tavuklara bu ürünü yediren kümes sahibi de cezalandırılabilir.

6- Bilmeden, kastım olmadan onaysız GDO veya onaylı GDO içeren ürünü hayvan yemi dışında kullanırsam ne olur ?

Israrla belirttiğimiz gibi ithaline izin verilen 16 adet gen içeren mısır ve soyanın hayvan yem dışında kullanımı yasaktır. Gıda da tüm GDO’lar yasaktır. Tazminat açısından sorumluluktan kurtulmak kolay değildir. cezai açıdan ise mutlaka kast aranacaktır.

7- Örnek kararlarla ceza alan var mı ?

Ülkemizde Biyogüvenlik Kanunu’na aykırı eylemler nedeni ile ceza alan ilgililer bulunmaktadır. Geneli ise gıda sektöründe rastlanılan GDO’lara ilişkindir. ANCAK yem sektöründeki onaysız genlerle ilgili denetimlerin ve analizlerin çoğaltılması sonucunda, özellikle ithal edilen ürünün ülkeye girişinden sonraki hikayesinde yer alacak tüm ilgililerin ciddi risk altında olduğunu söylemek gerekmektedir. Çünkü % 20 analiz sıklığının mahreçten kaynaklanan onaysız GDO’ların ülkeye girişini kolaylaştırdığı açıktır. Bu durumda ülkeye giren ürünün onaylı GDO içerdiğinin kabulü zorunlu olduğundan, aynı üründe işlemede veya depolama sırasında onaysız GDO bulunması halinde bireyin kendisini nasıl savunacağı ciddi bir hukuk sorusudur.

8-Kendimizi nasıl koruma altına alabiliriz?

Risk değerlendirme raporları ışığında alınabilecek önlemler bulunmaktadır. Ancak bunları uygulanabilir ve sürdürülebilir bir hale getirmekle birlikte, hukuksal bir format içinde yazılı belgelerle suç işleme kastının olmadığını, suçun oluşmaması için gerek ve yeter tüm tedbirlerin alındığını ispatlamak gerekmektedir. Uygulamada ortayı çıkan sorunlar bu konuda yapılabilecek olanlara ışık tutacaktır. Ancak unutmamak gerekir ki risk ciddi ve ağır sonuçlar içermektedir.