Ülkemizde biyogüvenlikle ilgili olarak ciddi bir mevzuat eksikliğinin bulunduğu söylemek ve kabullenmek zorunluluğumuz bulunmaktadır. Aslında yem ilgililerinin endişe duyması gereken ana konu bu eksiklik ve eksikliğin getirdiği belirsizlik olmalıdır.
Bunun ana nedeni mevzuat eksikliği olmakla birlikte, numune alınmasından başlayan, analiz ve karar aşamalarına kadar olan süreçte alt yapı ve teknik yetersizlikler nedeni ile doğabilecek olumsuzlukları da önemsemek gerekmektedir.
Denetim uygulamaları mutlak gerekli olmakla birlikte, denetimlerde uygulanması gereken denetim kuralları ve daha önemlisi denetim uygulama sıhhatinin sağlanması zorunludur. Numune alma, analiz ve karar üçlüsündeki en ufak bir dikkatsizlik ve özensizliğin hak edilmeyen bir cezaya muhatap olunması anlamını taşıyacağı açıktır.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Biyogüvenlik Kanunu veya buna bağlı yönetmelik hükümleri bu alandaki işlem ve uygulamalardaki sorunları karşılar mahiyette değildir. Bu aslında hukuksal bir karmaşadır. Bu, yasa hükümlerinin uygulanacağı ilgililer açısından ciddi bir tehlikedir.
Çünkü belirsizlik, olumsuzluk doğuracaktır. Bu nedenlerle risklerin belirlenmesi, önlenmesi, riskin gerçekleşmesi halinde karşılaşılabilecek yaptırımların belirlenmesi ve bilgi paylaşımı ciddi bir zorunluluktur.
Önemle belirtmek ggerekir ki yasadaki en önemli eksiklik ve aksaklıklardan biri de SORUMLULUK ve suç oluştuğunda FAALİN/ZARAR VERENİN tespitindedir. Bu nedenle mümkün olduğunca buna ilişkin belirlemelere yer verilecektir.
Öncelikle suçun gerçekleşmesi halinde uygulanabilecek yaptırımları belirlemek daha doğru olacaktır.
1-HAPİS CEZASI:
Bireyin karşılaşabileceği en büyük yaptırım, hürriyeti bağlayıcı ceza ile karşılaşmasıdır. Gerçekten de Biyogüvenlik Kanunu’nunun ceza hükümlerini düzenleyen 15.maddesi incelendiğinde hapis cezalarının 3-7 yıl, 4-9 yıl, 5-12 yıl olarak belirlendiği görülecektir. TCK.50.maddesine göre 1 yıla kadar olan hapis cezaları paraya çevrilebilir, TCK 51.maddeye göre ise 2 yıl ve daha az süreli hapis cezaları ertelenebilir.(18 yaşından küçükler ve 65 yaşından büyükler için 3 yıl)
Bu nedenle Biyogüvenlik Kanunu gereğince ceza alınması halinde, ceza iki yıldan fazla olacağından cezaevi büyük bir risk olarak karşımızda durmaktadır.
2-PARACEZASI:
İkinci yaptırım çeşidi para cezasıdır. Biyogüvenlik kanununda bu konuda yaptırımlar incelendiğinde 10.000- 30.000 TL ile,100.000-200.000 TL arasında bir para cezası öngörüldüğü görülmektedir.
3-TAZMİNAT
Henüz uygulamada karşılaşılmamış olsa dahi yasanın 14/1 maddesinde belirtildiği gibi ; GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetlerde bulunanlar, bu Kanun kapsamında izin almış olsalar dahi, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanmasına karşı oluşan zararlardan sorumludur.
Yine yasanın 14/6 maddesinde belirtildiği gibi ; Sorumlular, çevrenin zarar görmüş veya tahrip olmuş unsurlarının eski haline getirilmesi veya aynı değerdeki unsurların yerine konulması için gerekli masrafları da karşılar.
Bu açıdan bakıldığında oluşacak zararın büyüklüğünü anlamak çok zor olmayacaktır. Çevrenin zarar görmüş unsurlarının eski hale getirilmesi veya insan, bitki ve hayvan sağlığına karşı oluşacak zararların tazmini de inanılmaz, ödenmesi mümkün olmayan rakamlara ulaşacaktır.
4-ÜRÜN İMHASI VEYA EL KOYMA:
Biyogüvenlik Kanunu’na dayanak çıkartılanGenetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Ve Ürünlerine Dair Yönetmelik hükümleri incelendiğinde yasa aykırılık teşkil eden ürünlerden olumsuz etkisi görülenlerin İMHA edileceği, olumsuz etkisi tespit edilemeyenlerin ise MÜLKİYETİ KAMUYA GEÇİRİLECEĞİ açıkça belirtilmektedir.
Bu durumda ürün miktarı kadar zararın oluşacağı da açıktır.
Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Ve Ürünlerine Dair Yönetmelik 22/3 maddesine göre ;
“ Kararda belirtilen koşulların ihlali veya GDO ve ürünleri ile ilgili olarak herhangi bir riskin ortaya çıkabileceği yönünde yeni bilimsel bilgilerin ortaya çıkması durumunda, karar Kurul tarafından iptal edilebilir. Kurul kararı iptal edilen GDO ve ürünleri ilgililer tarafından toplatılır. Kurul kararı ile insan, hayvan, bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliğe olumsuz etkisi olduğu tespit edilenler derhal imha edilir, herhangi bir olumsuz etkisi tespit edilmeyenlerin ise mülkiyeti kamuya geçirilir. Bu fıkra uyarınca Bakanlıkça alınacak tedbirlerle ilgili yapılan masraflar ve diğer giderler, kusur ve sorumlulukları dikkate alınarak ilgililerden tahsil edilir.
5- GÜVENLİK TEDBİRİ:
Yasanın 15/5 maddesinde güvenlik tedbirinden söz edilmektedir. Burada sözü edileno suçla bağlantılı olan eşya ve maddî çıkarların müsaderesi ile kamu kurumunca özel hukuk tüzel kişisine verilen iznin iptaline karar verilmesidir. Ancak TCK 60.maddesinde de düzenlenen güvenlik tedbirlerinin şirketin faaliyet izninin iptali, eşya müsaderesi ve kazanç müsaderesi olarak algılanması gerekmektedir.
Diğer anlatım ile ;
Örneğin bir şirket yasada suç sayılan işlemleri yapıyorsa, işlemi yapan bireylerin cezalandırılması ile birlikte, şirkete faaliyet izninin iptali, eşya müsaderesi ve kazanç müsaderesi ek olarak verilmektedir. Buradaki koşul tüzel kişinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle suçun işlenmiş olması ve suçun tüzel kişinin yararına verilen iznin kullanılması arasında işlenmiş olmalıdır.
Faaliyet iznini iptali suça konu eylemle ilgili verilen iznin iptalini, eşya müsaderesi suça konu ürünün zor alımını, kazanç müsaderesi ise suça konu eylemler nedeni ile kazanılan para ve bununla alınan malların zor alımını anlamak gerekmektedir.
Yasanın SORUMLULUĞA İLİŞKİN TEMEL İLKELER başlıklı 14.maddesinde sorumluluklar ve sorumlular şöyle belirlenmiştir.;
MADDE 14 –
(1) GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetlerde bulunanlar, bu Kanun kapsamında izin almış olsalar dahi, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanmasına karşı oluşan zararlardan sorumludur. Bu sorumluluk, GDO ve ürünlerinin, başvuru ve kararda yer alan koşulları sağlamadığının anlaşılması durumunda zarar oluşmasa dahi geçerlidir.
Kanunun bu ve diğer maddelerinde SORUMLULUK şekline ilişkin bir belirleme yapılmamıştır. Bir görüşe göre, sorumluluk türüne yer verilmemiş ise KUSUR SORUMLULUĞU uygulanması gerekecek ve bu durumda kusur yoksa sorumluluğunda olmayacaktır. Diğer bir görüşü göre ise, buradaki sorumluluk tehlike sorumluluğu denilen kusursuz sorumluluk ilkesi uygulanacaktır. Yani kusur olmasa da zarardan sorumluluk öngörülmektedir. Bu görüşe göre zarar ve sorumluluk için GDO’lu bir ürünün tüketilmesi ve bunun bir zarara yol açması yeterli olacaktır.
Ancak kanımıza göre kusur sorumluluğu esas alınmalı ve kusur yoksa zarar ve sorumluluk öngörülmemelidir.
(2) GDO'ların kapalı alanda kullanımı ve gıda, yem, işleme ve tüketim amacıyla piyasaya sürülmesi, ithalatı ve transit geçişi için izin alma zorunluluğu olduğu halde, bu faaliyetleri izinsiz olarak gerçekleştirenler ile GDO'ları çevreye serbest bırakanlar ve üretenler bu faaliyetler sonucunda meydana gelen her türlü zarardan sorumludur.
Burada yasağa aykırı bir eylem söz konusu olduğundan eylemi gerçekleştirenlerin sorumlulukları açıktır.
(3) Ortaya çıkan bir zararın GDO'lardan kaynaklandığının kabul edilebilmesi için, zararın organizmaların sahip olduğu yeni özelliklerden veya organizmaların yeniden üretiminden veya değiştirilmesinden ya da organizmaların değiştirilmiş materyalinin başka organizmalara geçişinden kaynaklanması gerekir. Zararlardan kaynaklanan sorumluluğun tespitinde; zararların tarım, orman, gıda ve yem ürünlerinin içindeki genetik değişiklikten kaynaklanmış olup olmadığı göz önünde tutulur.
Burada metinden de anlaşılacağı gibi ortaya çıkan bir zararın GDO'lardan kaynaklandığının kabul edilebilmesi için gerekli olan şartlar belirlenmiştir. Madde metni açık bir biçimde düzenlenmediğinden oluşan karışıklığı şu şekilde gidermek mümkündür.
Son cümledeki sorumluluğun tespitinde zararların orman, gıda ve yem ürünlerinin içindeki genetik değişiklikten kaynaklanmış olup olmadığı hususunun göz önünde bulundurulacağı belirtilmektedir. Bu cümleyi sorumluluğun var olup olmadığına ilişkin bir kriter olarak görmek gerektiği kanısındayız. Aksi görüş sorumluluğun miktarını, ölçüsünü belirlemede kullanılacağını öngörmektedir. Bu görüş hangi alanda kullanılması daha riskli ise o alanda kullanılması halinde sorumluluğun daha fazla olması gerektiği düşüncesine dayanmaktadır.
(4) Her ne amaçla olursa olsun piyasaya sürülmüş GDO ve ürünlerini karar koşullarına uygun olmayan bir şekilde muameleye tabi tutmak suretiyle veya başka bir yolla zararın ortaya çıkmasına ya da sonuçlarının ağırlaşmasına sebep olanlarla bunları ticari olarak üretenler, işleyenler, dağıtanlar ve pazarlayanlar bu zararlardan müteselsilen sorumludur.
Hükümden de anlaşılacağı gibi yasak olan bir eylemi gerçekleştirenlerin müteselsil( zincirleme –dayanışmalı ) sorumluluğunu açıklamaktadır.
(5) GDO ve ürünlerini piyasaya süren, ticari olarak işleyen, dağıtan ve pazarlayanlar meydana gelebilecek zararlar ve bunlara ilişkin sorumluluklar hakkında birbirlerini bilgilendirmek zorundadır.
Biyogüvenlik kavramının ana unsurlarından biri de GDO ilgililerinin birbirlerini bilgilendirmelerine ilişkindir. Risk iletişiminin bir parçası olan ilgililerin birbirlerini bilgilendirmesi öngörülmektedir. Risk analizi, değerlendirmesi ve yönetimi hususlarındaki bilgilendirmelerin risklerin doğumunu engelleyici, durdurucu ve azaltıcı işlevini yerine getireceği açıktır.
(6) GDO'ları muameleye tabi tutanlar, muamele nedeniyle çevrede zararın meydana gelmemesi veya meydana gelen zararın sonuçlarının ağırlaşmaması için risk değerlendirmesine göre belirlenen tedbirlerin masraflarını karşılamakla yükümlüdür. Sorumlular, çevrenin zarar görmüş veya tahrip olmuş unsurlarının eski haline getirilmesi veya aynı değerdeki unsurların yerine konulması için gerekli masrafları da karşılar.
İlgililerin güvenlik ve acil durum tedbirlerinin alınması ve zararın doğumu halinde çevrenin ve zarar gören diğer unsurların eski hale getirme masraflarını karşılanmasını öngörmektedir.
(7) GDO ve ürünlerinin neden olduğu zararların tazmin edilmesini talep hakkı, zarar görenin, zarardan veya zarar vereni öğrenmesinden itibaren iki yıl ve her halükarda zararı doğuran olayın meydana gelmesinden itibaren yirmi yıl sonra düşer.
Bu madde zamanaşımını ilişkindir. Zarardan veya zarar verenin öğrenilmesinden itibaren iki yıl, her koşulda da zarar tarihinden itibaren 20 yıllık bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
(8) Zararın sel, dolu, heyelan, deprem gibi tabii afetlerden veya zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurundan kaynaklandığının tespit edilmesi halinde sorumluluk hükümleri uygulanmaz.
Aslında yasanın en önemli ve dikkat çekici hükümlerinden biridir. Sorumluluğa ilişkin tüm görüşleri bir tarafa bıraktıran bir hükümdür. Burada kusur sorumluğu görüşünü destekleyen, zararın, ilgililerin dışında üçüncü bir kişinin veya zarar görenin kusurundan veya afetlerden kaynaklanması halinde SORUMLU TUTULAMAYACAĞINA ilişkin bir sorumluluktan kurtuluş hükmüdür. Kanımızca doğru olanda budur.
ANCAK YASA DENETLEME GÖREVİNİ VEYA KENDİSİNE VERİLEN DİĞER GÖREVLERİ YAPMAYARAK VEYA SAVSAKLAYARAK ZARARIN DOĞMASINA NEDEN OLANLARI SORUMLU KILMAMIŞTIR.
Hatalı numune alıp veya hatalı analiz yapıp GDO’lu ürünün piyasaya arzına neden olan, veya gerekli yasal düzenlemeyi yapmayarak olumsuz koşulların oluşmasına neden olan ilgilileri düzenlememiştir. Yasanın 14.maddesinde sorumluluk yüklenilenler;
İTHALATÇI, YEM FABRİKALARI, ARACI VEYA YEM BAYİ, KENDİ YEMİNİ ÜRETEN YETİŞTİRİCİ VE ÜRÜNLERİ KULLANANLARDIR. HATTA BUNA BAŞVURU SAHİBİNİ DE EKLEYEBİLİRİZ.
Denetleme ve yürütme faaliyetini yürütenlerin buraya eklenmesi kontrol mekanizmasının yoğun olarak işlemesine yol açacaktır.
Aslında hukuksal bir sorun olmakla birlikte ispat yükü, ispat koşulları son derece önem arz etmektedir.5977 sayılı yasada buna ilişkin bir düzenleme yoktur. Bu nedenle tüm hukukçular maddeler arasında gezinip, bur sonuç çıkarmaya çalışmaktadır. Ancak buradaki en önemli tehlike, hakkında hüküm bulunmayan konularda verilecek olan kararların genelde olumsuz olduğu bilinen bir husustur. GDO gibi toplumda hassasiyet taşınan bir konuda ilgilinin lehine sonuç çıkması mutlaka tepki doğuracağından, olumlu kanı ve yorum beklenilen sonuç değildir. Bunun önüne geçilmesinin, madde gerçeğe ve adil sonuca erişilmesinin başka yolu yoktur. Bu nedenle kanunda bu husus açıkça düzenlenmelidir.
Almanya ve İsviçre Bazı Gen Kanunlarında bu husus düzenlenmiş
Buradaki düzenleme KUSURSUZ SORUMLULUK hatta TEHLİKE SORUMLULUĞU öngördüğü gibi, İSPAT AÇISINDAN DA tamamen ZARAR GÖREN LEHİNE AĞIR HÜKÜMLER içermektedir.olmakla birlikte, bu düzenlemenin üyelerimiz açısından kabulü mümkün değildir.Kanunumuzda bu konularda düzenleme olmaması iki tarafı keskin bıçak gibidir. Bir görüş düzenleme yoksa KUSUR SORUMLULUĞU uygulanır derken, yaygınlaşan görüş ise TEHLİKE SORUMLULUĞU, ve ispat açısından ise TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDAKİ KANUN HÜKÜMLERİNİN UYGULANACAĞINI öne sürmektedir.
Bu kavramları anlaşılabilir hale getirmek gerekirse
İSPAT :
Yaygın fakat üyelerimiz aleyhine sonuç doğuracak ve kanımızca da haksız olan görüşe göre ;
ZARAR GÖREN GDO’LU ÜRÜNÜ TALİMATLARINA UYGUN OLARAK KULLANDIĞI HALDE ZARARA NEDEN OLDUĞUNU İDDİA EDERSE VE MAHKEME AĞIR OLASILIKLA BUNU ÖNGÖRÜRSE TAZMİNAT DOĞAR.
SORUMLULUK :
Sorumluluk bir kusursuz sorumluluk türü olan TEHLİKE SORUMLULUĞUDUR. Yani KUSUR ARANMAZ ve ZARARIN DOĞMUŞ OLMASI YETERLİDİR. Kaza yaparak bir tazminat yol açan sürücü ile birlikte araç sahibi nasıl zarardan sorumlu ise, burada uygulanan benzer bir uygulamadır. Kusur aranmaz, zararın doğmuş olması yeterlidir.
İşte bu sorumluluk ve ispat anlayışının uygulanma olasılığı karşısında bu düzenleme kanunda açıkça yapılmalıdır.
Tüm bunlarla birlikte 14.maddenin 8.fıkrasındaki ;
“8) Zararın sel, dolu, heyelan, deprem gibi tabii afetlerden veya zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurundan kaynaklandığının tespit edilmesi halinde sorumluluk hükümleri uygulanmaz.” hükmü yukarıda söylediklerimizin aksinin uygulanmasını ve ilgilinin kusurunun olmadığını ispatla sorumluluktan kurtulacağı anlamını taşıyorise de, yargılama sırasında aksi kararların verilmesi muhtemel olduğundan yasada çok daha açık bir düzenleme yapılması gerektiği kanısındayız.
(ANCAK, yukarıda belirttiğimiz gibi yasa değişikliği yapılarak ÇOK NET BİR BİÇİMDE KUSUR SORUMLULUĞU ve İSPATA İLİŞKİN TAM KANAAT, TAM İSPAT KOŞULLARI yasa metninde yer almayacak ise, bu hali savunma açısından daha olumlu olacaktır.)
Burada belirtmemiz gereken önemli hususlardan biri de ULUSLARARASI BAĞLAYICILIĞI OLAN BM Cartagena Biyogüvenlik Protokolü DAHİ SORUMLULUK KONUSUNU ÇÖZEMEMİŞTİR. Protokolün 27.maddesinin başlığı aynen şöyledir ;
Madde 27
SORUMLULUK VE TAZMİNAT
Bu Protokolün Taraflarının toplantısı görevi gören Taraflar Konferansı ilk toplantısında değiştirilmiş canlı organizmaların sınır ötesi hareketlerinden kaynaklanan zararın sorumluluğu ve tazmin edilmesi alanında, bu konularla ilgili olarak uluslar arası hukukta devam etmekte olan süreçleri analiz ederek ve göz önünde bulundurarakuluslar arası kuralların ve işlemlerin uygun bir şekilde değerlendirilmesiiçin bir süreç benimseyecek ve bu süreci dört yıl içerisinde tamamlamaya çaba gösterecektir
Uluslararası bağlayıcılığı olan bir protokolde dahi halen çözümlenmemiş olan sorumluluk ve tazminat konusunun çok iyi bir biçimde irdelenerek yasa metnine koyulması gerektiği açıktır.
Ceza hükümlerini madde madde incelemek hangi fiilin suç olarak belirlendiği ve failin kimler olabileceğini belirtmek gerekmektedir.
MADDE 15 - (1) GDO ve ürünlerini bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ithal eden, üreten veya çevreye serbest bırakan kişi, beş yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Bu maddede belirlenen eylem GDO ve ürünlerini kanuna aykırı olarak ithal etmek, üretmek ve çevreye serbest bırakmaktır. Dolayısıyla yasal olarak ithalat yapan ve bu ürünleri yasanın belirlediği şekilde kullanan ve çevreye serbest bırakmayan kişilerin cezalandırılması mümkün değildir.
(2) Bu Kanunda belirlenen esaslar çerçevesinde ithal edilen veya işlenen GDO’ları veya GDO ve ürünlerini, ithal izninde
belirlenen amaç ve alan dışında kullanan, satışa arz eden, satan veya devreden ya da bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan, kabul eden, nakleden veya bulunduran kişi, dört yıldan dokuz yıla kadar hapis ve yedi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Burada cezalandırılan eylem, yasada belirlenen esaslara uygun olarak ithal edilen veya işlenen GDO’ları veya GDO ve ürünleri ithal iznindeki amaç ve alan dışında kullanımı, satışını, ticari amaçla satın alınması, nakledilmesini veya bulundurulmasını cezalandırmaktadır. Yem özelinde değerlendirildiğinde örneğin mısırın yem dışında, gıda ürünü olarak kullanımı yasaklanmaktadır.
(3) Bu Kanunda belirlenen esaslar çerçevesinde ithal edilen veyaşlenen GDO’lardan elde edilen ürünleri, ithal izninde belirlenen amaç ve alan dışında kullanan, satışa arz eden, satan veya devreden ya da bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan, kabul eden, nakleden veya bulunduran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Bu bölümde 2.fıkradan farklı olarak ithal edilen veya işlenen GDO’lardan elde edilen ürünleri ithal iznindeki amaç ve alan dışında kullanımı, satışını, ticari amaçla satın alınması, nakledilmesini veya bulundurulmasını cezalandırmaktadır.
(4) Yalan beyanda bulunarak bu Kanun hükümlerine göre alınması gereken ithal veya işleme iznini alan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu izne dayalı olarak GDO’ların, GDO ve ürünlerinin veya GDO’lardan elde edilen ürünlerin ithal edilmesi, işlenmesi, kullanılması, satışa arz edilmesi, satılması, devredilmesi, kabul edilmesi, nakledilmesi veya bulundurulması halinde, ayrıca yukarıdaki fıkralardaki hükümlere göre cezaya hükmolunur.
Burada ithal veya işleme izninin yalan beyanda bulunarak almayı cezalandırmaktadır. İznin yalan beyanda bulunarak alınması suçun işlenmesi için yeterlidirl. İzne dayalı olarak yapılan ithalat ve işlemeler ise ayrıca 1,2 ve 3 bendlerdeki fiili kapsıyorsa ayrıca cezalandırılmaktadır.
(5) Bu maddede yer alan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde ve yararına olarak işlenmesi halinde, bu tüzel kişiye yüz bin Türk Lirasından iki yüz bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir ve ayrıca tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Bu bentteki ceza ise suçun bir tüzel kişilik faaliyeti çerçevesinde işlenmesini düzenlemektedir. Örneğin bir şirket yukarıda suç sayılan işlemleri yapıyorsa, işlemi yapan bireylerin cezalandırılması ile birlikte, şirkete idari para cezası ek olarak verilmektedir. Buradaki koşul tüzel kişinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle suçun işlenmiş olması ve suçun tüzel kişinin yararına verilen iznin kullanılması arasında işlenmiş olmalıdır.
Burada uygulanabilecek güvenlik tedbiri ise o suçla bağlantılı olan eşya ve maddî çıkarların müsaderesi ile kamu kurumunca özel hukuk tüzel kişisine verilen iznin iptaline karar verilir.
(6) Bu Kanunun 7 nci maddesinde düzenlenen yükümlülükleri yerine getirmeyen başvuru sahiplerine, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde, her bir yükümlülük ihlali dolayısıyla on bin Türk Lirasından otuz bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.
Yasa koyucu 7.maddede başvuru sahibine açık bir yükümlülük getirmemiş olmasına karşın burada cezalandırması hayli ilginçtir. Yasa koyucu burada “ ilgililer”den bahsetmektedir. Oysa yasanın 2.maddesinde ilgililer “ GDO ve ürünleri ile ilgili olarak araştırma, geliştirme, işleme, piyasaya sürme, izleme, kullanma, ithalat, ihracat, nakil, taşıma, saklama, paketleme, etiketleme, depolama ve benzeri faaliyetlerde bulunanlar” olarak tariflemiştir. Başvuru sahibi burada zikredilmemiştir. Aslında tüm yasa metni incelendiğinde başvuru sahibine yüklenen tek sorumluluk 4.maddenin 4.bendindeki “Risk yönetim planının hazırlanması ve uygulanmasından başvuru sahibi sorumludur. “ hükmüdür.
(7) GDO ve ürünlerini bu Kanun hükümlerine aykırı olarak kapalı alanda kullananlara, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde, on bin Türk Lirası idari para cezası verilir.
(8) 9 uncu maddenin sekizinci fıkrası hükmüne uymayanlar hakkında 2/10/1981 tarihli ve 2531 sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen cezalar uygulanır.
(9) Beşinci fıkra hükmüne göre idari para cezasına karar vermeye davaya bakan mahkeme, altıncı ve yedinci fıkralar hükümlerine göre idari para cezasına karar vermeye Cumhuriyet savcısı yetkilidir. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içerisinde ödenir.
İdari para cezalarına ilişkin itirazlar konusu ayrı bir bölümde incelenmiştir.
15.madde incelendiğinde yine aynı ilgililerin cezalandırılmaya çalışıldığı görülmektedir. Bu kez buna NAKLİYECİLERDE eklenmiştir. Yani İTHALATÇI, YEM FABRİKALARI, ARACI VEYA YEM BAYİ, KENDİ YEMİNİ ÜRETEN BAŞVURU SAHİBİ VE NAKLİYECİLER olarak sayabiliriz. Görüldüğü gibi yine Denetleme ve yürütme faaliyetini yürütenler listede yoktur.
GDO konusunda insan sağlığı ve çevreye verilebilecek zararların önlenmesi ile birlikte özellikle yem alanında faaliyet gösteren tüm ilgililerin muhatap olabilecekleri hukuksal yaptırımlar konusunda da bilgi sahibi olmaları son derece önemlidir. Bunun ilk adımı mevzuatta yer alan tanımların bilinmesidir. Yasa metinleri sıkıcıdır. Ancak hukuksal sorumlulukları anlamanın başka bir yolu da yoktur.
Ayırt edici kimlik: Her bir GDO için taşıdığı her bir genin kodunu da içeren nümerik ve alfa nümerik bir kodlama sistemini(Biyogüvenlik Kanunu)
Açık alan: Tüm toprak ve su habitatlarını, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Araştırma enstitüsü: Bakanlıklara bağlı olarak araştırma ve geliştirme faaliyeti yürüten enstitüleri, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Araştırmaya yetkili kuruluş: Araştırma enstitülerini, Bakanlıkların araştırma yapmakla görevlendirilmiş kuruluşlarını, üniversitelere ve TÜBİTAK'a bağlı araştırma yapan kuruluşlar ile Bakanlıkça yetkilendirilmiş özel sektör araştırma kuruluşlarını, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Bakan: Tarım ve Köy işleri Bakanını, (Biyogüvenlik Kanunu)
Bakanlık: Tarım ve Köy işleri Bakanlığını, (Biyogüvenlik Kanunu)
Basitleştirilmiş işlem: GDO ve ürünlerinden kaynaklanabilecek herhangi bir riskin olmadığı; insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliğe herhangi bir zararının bulunmadığı yönünde mevcut bilgiye ve daha önce yapılmış olan risk değerlendirmesine dayanan basitleştirilmiş karar alma sürecini, (Biyogüvenlik Kanunu)
Biyogüvenlik: İnsan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliği korumak için GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetlerin güvenli bir şekilde yapılmasını, (Biyogüvenlik Kanunu)
Biyogüvenlik bilgi değişim mekanizması: GDO ve ürünleri ile ilgili bilimsel, teknik ve uygulamaya ilişkin bilgi ve belgelerin ulusal ve uluslararası seviyede alışverişinin kolaylaştırılması ile kamuoyunun bilgilendirilmesi ve karar sürecine katılımı amacıyla oluşturulacak bilgi alışverişi sistemini, (Biyogüvenlik Kanunu)
Biyogüvenlik sistemi: Biyogüvenliğin sağlanması için yürütülen her türlü faaliyet ile idari, hukuki ve kurumsal yapılanmanın tamamını, (Biyogüvenlik Kanunu)
Biyolojik çeşitlilik: Ekosistem de dâhil olmak üzere, türler arası ve tür içi farklılıkları, (Biyogüvenlik Kanunu)
Bulaşan: Gıda veya yeme kasten ilave edilmeyen ancak, gıdanın birincil üretim aşaması dâhil üretimi, imalatı, işlenmesi, hazırlanması, işleme tabi tutulması, ambalajlanması, paketlenmesi, nakliyesi veya muhafazası ya da çevresel bulaşma sonucu gıdada bulunan, hayvan tüyü, böcek parçası gibi yabancı maddeler hariç olmak üzere her tür maddeyi, (Biyogüvenlik Kanunu)
Başvuru sahibi: İlk ithalattan önce başvuruyu yapan gen sahibi veya ithalatçıyı, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Canlı organizma: Mikroorganizma, steril organizma, virüs, virion ve viroidler de dahil olmak üzere genetik materyali çoğaltabilen ya da aktarabilen herhangi bir biyolojik varlığı,(Biyogüvenlik Kanunu)
Formun Üstü
Çevresel risk değerlendirme: GDO ve ürünlerinin, deneysel amaçlı serbest bırakılmaları, kapalı kullanım veya piyasaya sürülmelerinin neden olabileceği, doğrudan veya dolaylı, derhal veya gecikmeli fark etmeksizin çevre üzerinde sebep olabileceği risklerin, Ek II ve Ek III'te istenenler ile ilave olarak Kurul tarafından istenebilecek bilgi ve belgelere göre risk değerlendirmesi kapsamında yürütülen değerlendirmeyi, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Değerlendirme: GDO'larla ilgili her bir başvuru için karar oluşturmada dikkate alınmak üzere, bilimsel esaslara göre Komiteler tarafından yapılacak risk değerlendirmesi ve sosyo-ekonomik değerlendirme ile ihtiyaç hâlinde etik değerlendirme ve Kurulca istenecek diğer değerlendirmeleri, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Deneme: GDO'ların sahip olduğu ileri sürülen özelliklerin ve bunların çevre üzerine olası etkilerinin kontrollü şartlarda test edilmesi için yapılan çalışmayı, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Deneysel amaçlı serbest bırakma: GDO ile ilgili deneysel amaçlarla yapılacak faaliyetlerin, harici çevre ile temasını önleyecek şekilde, kontrollü şartlar altında, sınırlandırılmış belirli bir alanda yürütülmesini,(Biyogüvenlik Kanunu)
Eşik değer: Onaylanmış genler için, Kurulun görüşleri doğrultusunda Bakanlıkça belirlenen, ürünün GDO'lu olarak etiketlenmesini gerektiren alt limiti, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Etik değerlendirme: GDO ve ürünlerinin çevreye serbest bırakılması ve kullanılmasının tüketiciler, kullanıcılar ve çiftçilerin etik değerleri üzerinde muhtemel etkilerini ve sonuçlarını belirlemek üzere yapılan değerlendirmeyi, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Genetik yapısı değiştirilmiş organizma (GDO): Modern biyoteknolojik yöntemler kullanılmak suretiyle gen aktarılarak elde edilmiş, insan dışındaki canlı organizmayı,(Biyogüvenlik Kanunu)
Genetik yapısı değiştirilmiş mikroorganizma (GDM): Genetik yapısı doğal rekombinasyonlar dışında kalan yol veya süreçlerle değiştirilmiş olan mikroorganizmaları, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
GDO'suz eşdeğer ürün: Genetik değiştirme teknolojisi uygulanmamış ve hiçbir şekilde GDO içermeyen eşdeğer gıda veya yemi, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
GDO'lardan elde edilen ürünler: Kısmen veya tamamen GDO'lardan elde edilmekle birlikte GDO içermeyen veya GDO'dan oluşmayan ürünleri,(Biyogüvenlik Kanunu)
GDO ve ürünleri: Kısmen veya tamamen GDO'lardan elde edilen, GDO içeren veya GDO'lardan oluşan ürünleri, (Biyogüvenlik Kanunu)
İlgililer: GDO ve ürünleri ile ilgili olarak araştırma, geliştirme, işleme, piyasaya sürme, izleme, kullanma, ithalat, ihracat, nakil, taşıma, saklama, paketleme, etiketleme, depolama ve benzeri faaliyetlerde bulunanları, (Biyogüvenlik Kanunu)
İşleme: GDO ve ürünlerinin, gıda, yem veya diğer amaçlarla kullanılmasını sağlamak için yapılan ve ürünün ilk halini önemli ölçüde değiştiren herhangi bir faaliyeti,(Biyogüvenlik Kanunu)
İhracat: Bir malın, yürürlükteki ihracat mevzuatı ile gümrük mevzuatına uygun şekilde Türkiye Gümrük Bölgesi dışına veya serbest bölgelere çıkarılmasını veyahut Dış Ticaret Müsteşarlığınca ihracat olarak kabul edilecek sair çıkış ve işlemleri, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
İthalat: Yurt dışında üretilmiş malların bedelli veya bedelsiz alınarak serbest dolaşıma giriş rejimi prosedürlerine tabi tutulması, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
İzleme: GDO ve ürünlerinden kaynaklanabilecek herhangi bir riskin olmadığı ve insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliğe herhangi bir zararının bulunmadığı tespit edilmiş, piyasaya sürülen bir GDO ve ürününün işleme ve dağıtım zinciri boyunca her aşamada takibi ve her türlü gözlem, kontrol ve denetimi, (Biyogüvenlik Kanunu)
İzin: Araştırmaya yetkili kuruluşlarca araştırma ve geliştirme amaçlı ithal edilecek GDO ve ürünleri için Bakanlık tarafından verilen ithal müsaadesini, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
ü) İzleme: GDO ve ürünlerinden kaynaklanabilecek herhangi bir riskin olmadığı ve insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliğe herhangi bir zararının bulunmadığı tespit edilmiş, piyasaya sürülen bir GDO ve ürününün işleme ve dağıtım zinciri boyunca her aşamada takibi ve her türlü gözlem, kontrol ve denetimi, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
İzlenebilirlik: GDO ve ürünlerinin üretim ve dağıtım zinciri boyunca her aşamada geriye dönük takibini, belirlenmesini ve tanımlanmasını, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Kapalı alanda kullanım: İnsan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitlilik üzerinde genetiği değiştirilmiş organizmalardan kaynaklanabilecek olumsuz etkilerin biyolojik, kimyasal ve fiziksel engellerle tamamen önlenerek kontrol edilen laboratuvar ve tesislerdeki işlemlerini, (Biyogüvenlik Kanunu)
Kapalı alanda kullanım: İnsan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitlilik üzerinde genetik yapısı değiştirilmiş mikroorganizmalardan veya ürünlerinden kaynaklanabilecek olumsuz etkilerin biyolojik, kimyasal ve fiziksel engellerle tamamen önlenerek kontrol edilen laboratuvar ve tesislerdeki araştırma, geliştirme, eğitim ve üretim faaliyetlerini, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Karar: GDO veya ürünlerine ilişkin yapılan bir başvuru hakkında bilimsel esaslara göre yapılan risk değerlendirmesi ve sosyo-ekonomik değerlendirme sonuçlarına göre Biyogüvenlik Kurulu tarafından verilen kararı, (Biyogüvenlik Kanunu)
Komite: Bilimsel değerlendirmeleri yapmak üzere Kurul tarafından oluşturulan komiteleri,(Biyogüvenlik Kanunu)
Kurul: Biyogüvenlik Kurulunu, (Biyogüvenlik Kanunu)
Kanun: 18/3/2010 tarihli ve 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanununu, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Kaza: GDO ve ürünleri kullanım ve nakilleri sırasında çevre ve insan sağlığı üzerinde uzun veya kısa vadede zarara neden olacak şekilde istenmeyen kaçış süreçlerini, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
çç) Komite: Bilimsel değerlendirmeleri yapmak üzere Kurul tarafından oluşturulan komiteleri, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Modern biyoteknoloji: Geleneksel ıslah ve seleksiyonda kullanılan teknikler dışında, doğal fizyolojik üreme engelini aşarak, rekombinant deoksiribonükleik asidin (rDNA) ve nükleik asidin hücrelere ya da organallere doğrudan aktarılmasını sağlayan in vitro nükleik asit tekniklerinin ya da taksonomik olarak sınıflandırılmış familyanın dışında, farklı tür ve sınıflar arasında hücre füzyonu tekniklerinin uygulanmasını, (Biyogüvenlik Kanunu)
Muamele: İnsan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliğin korunması için alınacak tedbirler göz önünde bulundurularak ambalajlama, paketleme, etiketleme, nakil ve depolama gibi GDO üzerinde gerçekleştirilen herhangi bir işlemi, (Biyogüvenlik Kanunu)
Mikroorganizma (MO): Çoğalma ve genetik materyal aktarabilme yeteneğine sahip, virüsler, viroidler, kültürü yapılan bitki ve hayvan hücrelerinin de dâhil olduğu hücresel veya hücresel olmayan mikrobiyolojik yapıları, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Onay: GDO veya ürünlerine ilişkin yapılan bir başvuru hakkında bilimsel esaslara göre yapılan risk değerlendirmesi ve sosyo-ekonomik değerlendirme ile gerekli hâllerde yapılacak etik değerlendirme sonuçlarına göre Kurul tarafından verilen olumlu kararı, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Piyasaya sürme: Bu Kanun kapsamındaki her türlü ürünün bedelli veya bedelsiz olarak piyasaya arzını, (Biyogüvenlik Kanunu)
Protokol: 17/6/2003 tarihli ve 4898 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 17/7/2003 tarihli ve 2003/5937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin Biyogüvenlik Kartagena Protokolünü, (Biyogüvenlik Kanunu)
Risk değerlendirme: GDO ve ürünlerinin, genetik değişiklikten dolayı, insan, hayvan ve bitki sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve çevre üzerinde sebep olabileceği risklerin ve risk kaynağının test, analiz, deneme gibi bilimsel yöntemlerle tanımlanması, niteliklerinin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve risk unsurlarının belirlenmesini kapsayan dört aşamalı süreci,(Biyogüvenlik Kanunu)
Risk iletişimi: Risk analizi sürecinde risk değerlendiricileri, risk yöneticileri ve diğer ilgili tarafların, tehlike, risk, riskle ilgili faktörler ve riskin algılanmasına ilişkin bilgi ve görüşler ile risk değerlendirmesi bulguları ve risk yönetimi kararlarının açıklamalarını da kapsayan bilgi ve düşüncelerin paylaşımını, (Biyogüvenlik Kanunu)
Risk yönetimi: GDO ve ürünlerinin, risk değerlendirmesi ve yasal faktörler göz önünde tutularak ilgili taraflarla istişare ile izin verilen amaç ve kurallar dâhilinde kullanılmasını ve muamelesini sağlamak amacıyla
alınan önlemleri, uygun olabilecek kontrol önlemlerine ilişkin alternatiflerin değerlendirilmesi, tercih edilmesi ve uygulanması sürecini,(Biyogüvenlik Kanunu)
Sosyo-ekonomik değerlendirme: Başvuru hakkında karar verilmeden önce değerlendirilmek üzere, GDO ve ürünlerinin çevreye serbest bırakılması ve kullanılması sürecinde biyolojik çeşitlilik ve kullanıcıları ile çiftçiler üzerindeki etkilerinden kaynaklanacak sosyo-ekonomik bedelleri belirlemek üzere bilimsel esaslara dayanarak yapılan tüm çalışmaları,(Biyogüvenlik Kanunu)
TAGEM: Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünü, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
Transit Geçiş: Serbest dolaşımda bulunmayan ürünlerin Türkiye Gümrük Bölgesi üzerinden geçerek yabancı bir ülkeden yabancı bir ülkeye, yabancı bir ülkeden Türkiye'ye, Türkiye'den yabancı bir ülkeye, bir iç gümrükten diğer bir iç gümrüğe sevkini, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
TÜBİTAK: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu(Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)
GDO Bulaşanı: Genetik modifikasyon teknolojisi uygulanan veya uygulanmayan bir üründe, birincil üretim aşaması dahil üretim, imalat, işleme, hazırlama, işleme tabi tutma, ambalajlama, paketleme, nakliye veya muhafaza sırasında ya da çevresel faktörler ile teknik olarak engellenemeyen, önlenemeyen veya tesadüfi olarak bulaşan GDO' ları, (Gen. Yap. Değiş. Org. ve Ürün. Dair Yönetmelik)