BİYOGÜVENLİK
Biyogüvenlik terimi, transgenik ürünlerin olası risklerinin değerlendirilmesi ve kontrol altına alınması anlamına gelen, genel tanımıyla modern biyoteknolojinin insan sağlığı ve çevreye zarar vermeden uygulanmasını sağlamak için alınması gereken politik ve işlevsel önlemlerin tümü olarak tanımlanabilir.
Biyogüvenliğin açıklanması için bazı kavramların altını çizmek ve kavramlar üzerinden biyogüvenliği açıklamak gerekir.
Bir canlı türüne başka bir canlı türünden gen aktarılması veya mevcut genetik yapıya müdahale edilmesi yoluyla yeni genetik özellikler kazandırılmasını sağlayan modern biyoteknolojik tekniklere gen teknolojisi, gen teknolojisi kullanılarak doğal çiftleşmeyle ve/veya doğal rekombinasyonla oluşmayacak şekilde genetiği değiştirilmiş olan bitki, hayvan ve benzeri canlı varlığa da genetiği değiştirilmiş organizma(GDO) denilmektedir.
Gen aktarımı yoluyla kazanılmış yeni gen ya da genlere de transgenik denilmektedir. Burada yapılan işlem bir gene, yeni bir gen parçacığının eklenmesi, doğal dizilişlerinin değiştirilmesi veya çıkarılmasıdır.
Biyogüvenlik, modern biyoteknoloji uygulama tekniklerini ve modern biyoteknoloji ürünlerinin insan ve hayvan sağlığı ile çevre üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkilerin belirlenmesini ve belirlenen risklerin oluşma olasılığının ortadan kaldırılmasını ya da risklerin ortaya çıkması durumunda oluşacak zararların kontrol altında tutulması için alınacak önlemleri kapsamaktadır.
Biyogüvenlik hukuku da, bu alandaki yasa ve yönetmeliklere aykırı eylemlere verilecek yaptırımları,
Biyogüvenlik, 5977 sayılı yasada ;
“ İnsan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliği korumak için GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetlerin güvenli bir şekilde yapılması“olarak tarif edilmiştir.
Korunmak istenilen, insan, hayvan, bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitlilik olduğu halde yine Kanun’da Bakanlık tanımı “ Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı” olarak yapılmıştır.
ANCAK, biyogüvenlik konusu yalnızca Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının değil, en az onun kadar Orman ve Su İşleri Bakanlığı , Çevre ve Şehircilik Bakanlığı , Sağlık Bakanlığı ,Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi bakanlıklarında içinde yer alması gereken bir konudur.
Biyogüvenliğin hangi alanlarda uygulanması gerektiğine ilişkin sorunun cevabı ise şöyle verilebilecektir.
GDO uygulamalarının özellikle bitkiler üzerinde yoğunlaştığı dikkate alındığında TARIM alanında, gen teknik uygulamalarının topraklara ve çevreyi olumsuz etkilediği öngörüldüğünden ÇEVRE alanında, bu tür uygulamaların hayvan sağlığını ve özellikle kanatlı hayvanlar açısından insan sağlığını etkiyebileceğindan HAYVANCILIK ve özellikle ilaç, tanı ve tedavide bu teknolojilerin kullanılması nedeniyle SAĞLIK alanlarında uygulanmasının zorunlu olduğu açıktır.
Biyogüvenlik yasada da tanımlandığı gibi 5 ana unsurdan oluşur.
1-Risk tanımı, olayların ve işlemlerin nasıl bir tehlikeye neden olabileceğine ilişkindir.
2-Risk analizi, riskin gerçekleşmesi durumunda etkisinin ve sonucunun ne olacağının tespitine ilişkindir.
3-Risk değerlendirme: GDO ve ürünlerinin, genetik değişiklikten dolayı, insan, hayvan ve bitki sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve çevre üzerinde sebep olabileceği risklerin ve risk kaynağının test, analiz, deneme gibi bilimsel yöntemlerle tanımlanması, niteliklerinin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve risk unsurlarının belirlenmesini kapsayan dört aşamalı sürece ilişkindir.
4- Risk yönetimi: GDO ve ürünlerinin, risk değerlendirmesi ve yasal faktörler göz önünde tutularak ilgili taraflarla istişare ile izin verilen amaç ve kurallar dâhilinde kullanılmasını ve muamelesini sağlamak amacıyla alınan önlemleri, uygun olabilecek kontrol önlemlerine ilişkin alternatiflerin değerlendirilmesi, tercih edilmesi ve uygulanmasını ifade eder.
5-Risk iletişimi: Risk analizi sürecinde risk değerlendiricileri, risk yöneticileri ve diğer ilgili tarafların, tehlike, risk, riskle ilgili faktörler ve riskin algılanmasına ilişkin bilgi ve görüşler ile risk değerlendirmesi bulguları ve risk yönetimi kararlarının açıklamalarını da kapsayan bilgi ve düşüncelerin paylaşımını ifade etmektedir.
BİYOGÜVENLİK KURULU:
Mevzuat bölümünde de görüleceği gibi Türkiye’deki GDO faaliyetleri ile GDO ve ürünleri ile ilgili yapılan başvuruların değerlendirilmesi ve yasa ile verilmiş diğer görevlerin yerine getirilmesi görevi 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu ile Biyogüvenlik Kurumu’na verilmiştir. Bu nedenle Bu kurula ayrı bir başlık açılmıştır. Çünkü yasanın 10.maddesinde de belirtildiği gibi kurul görevini yaparken bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, merci ve kişi Kurula emir ve talimat veremez.
Önemle ve ısrarla belirtmek gerekir ki Biyogüvenlik Kurulu bir GDO başvurusunu değerlendirip kabul veya ret edecek, izleme raporlarına göre iznin iptaline ilişkin karar verebilecek tek kuruldur. Bir anlamda GDO konusunun Anayasa Mahkemesidir.
Ürünlerin toplanmasına, yasaklanmasına, imhasına Bakanlık’la birlikte yetkilidir.
Biyogüvenlik Kurulu yasa gereği, Bakanlıkça dört, Çevre ve Orman Bakanlığınca iki, Sağlık Bakanlığınca bir, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca bir ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca bir üye olmak üzere, üç yıllık süre için, ilgili bakanlar tarafından belirlenen toplam dokuz üyeden oluşur. Bakanlıkça seçilecek üyelerden birinin üniversite, diğerinin ise meslek örgütleri tarafından gösterilen adaylar arasından seçilmesi zorunludur. Kurul Başkanı, Bakan tarafından belirlenir. Ocak 2015 tarihi itibariyle Kurul şöyle oluşmuştur.
Başkan Prof. Dr. Hakan YARDIMCI-Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi - Öğretim Üyesi.
Başkan Vekili Doç. Dr. Masum BURAK-GTHB-Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü - Genel Müdür
Üye-Mehmet AZGIN-Ekonomi Bakanlığı – İthalat Genel Müdürlüğü- Genel Müdür Yardımcısı.
Üye-Ahmet KAVAK-Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı- Genel Müdür Yardımcısı V.
Üye -Ayhan ÇAĞATAY-Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü-Daire Başkanı
Üye-Osman ÖZTÜRK-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (Genel Müdür Yardımcısı V.)
Üye-Uz. Dr. Hasan IRMAK-Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu - Başkan Yardımcısı
Üye-Prof. Dr. Sait Aykut Aytaç-Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği-Öğretim Üyesi
Üye- Doç. Dr. Erbil KALMIŞ-Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Manisa İl Bilim, Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü-İl Müdürü
Biyogüvenlik Kurulu GDO başvurularını değerlendirmek için bilimsel komiteler oluşturup (11’er kişilik) bu komitelerin raporları üzerine başvurunun kabul edilip edilmeyeceğine karar vermektedir. Bu bilimsel komiteleri oluşturacak uzmanları da Kurul oluşturduğu uzman havuzundan seçmektedir. Uzmanlar Biyogüvenlik Bilgi Değişim Mekanizması aracılığıyla başvuruda bulunan üniversite öğretim üyeleri ve Tübitak uzmanları arasından Kurul tarafından seçilir.
Havuzdaki uzmanların, uzmanlık alanları, Bakteriyoloji , Besin Hijyeni ,Bitki Biyoteknolojisi ,Bitki Islahı ,Bitki Sistematiği ,Biyokimya Biyometri ,Botanik ,Çevre ,Din Sosyolojisi ,Doku Kültürü ,Ekonomi ,Enfeksiyon Hastalıkları Entomoloji ,Enzim Biyokimyası ,Fitopatoloji ,Farmasötik Toksikoloji ,Felsefe ,Fizyoloji ,Gen Hukuku ,Gastrointestinal Sistem ,Genetik ,Gıda Biyokimyası ,Gıda Biyoteknolojisi ,Gıda İşleme ,Gıda Kimyası ,Gıda Teknolojisi ,Gıda Hijyeni ,Halk Sağlığı ,Hukuk ,Hayvan Besleme Hayvan Biyoteknolojisi ,Hayvan Yetiştirme ,Herboloji ,İnsan Beslenmesi ,İlahiyat ,İşletme Mikrobiyoloji ,Moleküler Biyoloji ,Moleküler Biyoteknoloji ,Moleküler Genetik ,Parazitoloji Patoloji ,Psikoloji ,Populasyon Genetiği ,Sosyoloji ,Toksikoloji Ve Allerji ,Virolojidir.
Uzmanlardan oluşturulan komitelerin görevleri ise şöyle belirlenmiştir.
GDO ve ürünlerinin çevreye serbest bırakılması ve kullanılmasının tüketiciler, kullanıcılar ve çiftçilerin etik değerleri üzerinde muhtemel etkilerinin ve sonuçlarının belirlenmesi amacıyla Kurul tarafından gerekli görüldüğü hâllerde 11 kişiden oluşturulan bilimsel komitedir
SOSYO-EKONOMİK DEĞERLENDİRME KOMİTESİ
Başvuru hakkında karar verilmeden önce değerlendirilmek üzere, GDO ve ürünlerinin çevreye serbest bırakılması ve kullanılması sürecinde biyolojik çeşitlilik ve kullanıcıları ile çiftçiler üzerindeki etkilerinden kaynaklanacak sosyo-ekonomik bedelleri belirlemek üzere bilimsel esaslara dayanarak yapılan tüm çalışmaların belirlenmesi amacıyla Kurul tarafından 11 kişiden oluşturulan bilimsel komitedir.
GDO ve ürünlerinin, genetik değişiklikten dolayı, insan, hayvan ve bitki sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve çevre üzerinde sebep olabileceği risklerin ve risk kaynağının test, analiz, deneme gibi bilimsel yöntemlerle tanımlanması, niteliklerinin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve risk unsurlarının belirlenmesi amacıyla Kurul tarafından 11 kişiden oluşturulan bilimsel komitedir.
BİYOGÜVENLİK KURULU ELEŞTİRİSİ :
Yasa ve Yönetmelik’le ağır görevler yüklenen Biyogüvenlik Kurulu her ne kadar bağımsız ise de, sekretaryası dahi olmayan, Bakanlıkla ve diğer kurum ve kuruluşlarla doğrudan yazışma yapamayan, önerilerini bile TAGEM marifetiyle sürdüren Bakanlık içindeki bir komite gibidir. Yasa ve Yönetmelikle kendisine yüklenilen görev ve yetkileri bakıldığında kurulun KURUL OLARAK DEĞİL KURUM OLARAK çalışması zorunludur. Bu nedenle, kamu tüzel kişiliğine haiz, idari ve mali özerkliğe sahip ve kanun ile kendisine verilen görevleri yerine getirmek üzere BİYOGÜVENLİK KURUMU’nun kurulması zorunludur.